Page 43 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 43

GİRİŞ



           bölümünü satır başı veya “rivayet araştırması, bölümü” gibi bir başlıkla
           ayırmak suretiyle rivayet usulüne göre tefsir etmişlerdir.

           4. Tasavvufî-işârî tefsirler

           Tasavvuf literatüründe işâret terimi, “maksadı, söz aracılığı olmadan baş-
           kasına bildirme; ibareyle anlatılamayan, yalnızca ilham, keşf gibi yollarla
           elde edilmiş bilgi ve sezgi sayesinde anlaşılabilecek kadar gizli olan mâna”
           vb. şekillerde tanımlanmış; sûfînin kalbine doğduğu kabul edilen ilham
           ve işaretlere dayanarak âyetlerin yorumlamasına da işârî veya tasavvufî tef-
           sir denilmiştir. Söz konusu gizli anlamları kavramanın yolu olarak görül-
           düğü için tasavvuf da işaret ilmi olarak kabul edilmiştir (Serrâc, el-Lüma‘,
           s. 294, 296, 414).
            Sûfîlere göre Kur’an’daki kelime ve cümlelerin ilk bakışta akla gelen dış
           (zâhir) anlamlarından başka bir de bunların derûnunda bulunan iç (bâtın)
           mânaları vardır. Bu mânaya ulaşmak, bilgi birikimi ve tefekkür kabiliyeti-
           nin yanında ahlâkî olgunluğu da gerektirir. Kur’an’ın dış anlamını Arapça
           bilenler, iç anlamını yak^n ehli olan ârifler bilirler (Ebû Tâlib el-Mekkî,
           Kutu’l-kulûb, I, 108; Gazzâlî, İhyâ’, I, 105, 296). Sûfîler, işaret yoluyla çıka-
           rılan mânanın geçerli sayılması için bunun zâhirî mânaya aykırı düşme-
           mesini gerekli görürler. Ancak bu temel kurala aykırı işârî yorumlar da
           yapılmıştır. Meselâ Muhyiddîn İbnü’l-Arabî, Bakara sûresinin 6. âyetin-
           de geçen “Allah’ı inkâr edenler” ifadesini, “Allah sevgisiyle dolup taşan
           gönüllerini dış dünyaya kapatanlar” şeklinde açıklamakta ve söz konusu
           âyetin bütününü zâhirî anlamın tam tersi bir anlayışla yorumlamaktadır
           (el-Fütûhâtu’l-Mekkiyye, I, 49, 161, 179).
            Öte yandan İbnü’l-Arabî’den itibaren işârî tefsirlerde varlık ve bilgi teo-
           risi gibi soyut felsefî konulara da yer verilmiştir. Özellikle geç dönemler-
           de yazılan işârî tefsirlerde ulûm-i garîbe (occult arts) denilen esrarengiz
           bilgilere dair literatürün de etkisi görülür. Taşköprizâde, havâss-ı Kur’an,
           havâss-ı hurûf, cefr gibi konulardan bahsederken esrarlı ilimlerle Kur’an
           arasındaki ilişkiye de temas eder (Mevzûâtü’l-ulûm, I, 396, 427-428; II,
           220, 244-246).
            Mutasavvıfların  bazı  bâtınî  ve  işârî  yorumları,  Kur’an’ın  lafzına  ve
           mânasına uygun düşmediği, Arap dili ve edebiyatı kurallarına uymadığı



                                                                                    45
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48