Page 33 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 33

GİRİŞ



           bazı âlimler “Nazarî olarak câizdir, fakat böyle bir örnek yoktur” tezini
           savunmuşlar; neshin gerçekleşmiş bulunduğuna örnek olarak çoğunluğun
           gösterdiği âyetleri farklı yorumlamışlar, arada çelişki bulunmadığını ileri
           sürmüşlerdir.
            Neshin gerçekleştiğini iddia edenlerden bir kısmı sayıyı hayli kabartır-
           ken Ebû Bekir İbnü’l-Arabî (ö. 543/1148), Süyûtî (ö. 911/1505) gibi âlim-
           ler sayıyı yirmiye, çağdaş âlimlerden Faslı Hâcevî on ikiye, Hindistanlı Şah
           Veliyyullah (ö. 1176/1762) beşe kadar indirmişlerdir (Veliyyullah, el-Fev-
           zü’l-kebîr, s. 21 vd., 56; Hâcevî, el-Fikrü’s-sâmî..., I, 34 vd.; örnekler için
           bk. Hayrettin Karaman, İslâm Hukuk Tarihi, s. 62 vd.).
            Şah  Veliyyullah’ın  mensuh  olduğunu  kabul  ettiği  beş  âyetten  üçü
           Resûlullah’la ilgilidir. Bunlardan biri ona mahsus evlenme hakkı, diğe-
           ri de yine bağlayıcılığı kendilerine özgü olan gece namazı (teheccüd)
           konusundadır; üçüncüsü ise onunla gizli bir şey konuşmak isteyenlerin
           önceden fukaraya sadaka vermelerini isteyen âyettir (Mücâdele 58/12).
           Bu üç âyetin mensuh olduğu kabul edilse bile –ki, bu da tartışmaya açık-
           tır– ümmeti alıştırarak din kurallarını koyma gerekçesiyle bunların bir
           ilgisi yoktur; Hz. Peygamber’in hayatı ve hayatta olduğu dönemle ilgilidir.
           Geriye iki âyet kalmaktadır:
           1. Bakara sûresinin 180. âyeti. Ana-babaya ve akrabaya mâkul ölçüde bir
           malın vasiyet edilmesini isteyen bu âyetin hükmünü miras âyetinin (Nisâ
           4/11-12) kaldırdığı iddia edilmektedir. Halbuki miras âyetinin kendile-
           rine belirli pay getirdiği akraba dışında kalanlara vasiyet mecburiyetini
           devam ettirdiğini, vasiyet âyetini kapsamını daraltarak yürürlükte bırak-
           tığını düşünmek, âyetleri böyle yorumlamak ve uzlaştırmak mümkündür.
           2. Enfâl sûresinin 65. âyetinde müminler savaşa teşvik edilmiş, bir müs-
           lümana karşı on düşmanla vuruşsalar bile galip gelecekleri bildirilmiş;
           66. âyette ise sayı azaltılarak ikiye karşı bir oranında olsalar bile savaşı
           kazanacakları ifade edilmiştir. Bu âyetlerden ikincisinin birincisini nes-
           hettiğini söyleyenlere biz katılmıyoruz. Çünkü savaşta asıl olan kazanma
           ihtimali veya savaşa girme zaruretidir, bunlar da durum ve şartlara göre
           her zaman değişebilir (ayrıca bk. 2/106).



                                                                                    35
   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38