Page 30 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 30

GİRİŞ



                 ğü çekerlerdi hem de birinci sorunun cevabında zikredilen maksat hâsıl
                 olmazdı (el-Fevzü’l-kebîr, s. 47-48).



                 E) Kur’an’ın mûcize oluşu (i‘câz)


                 Kur’an-ı Kerîm’in Mekke ve Medine dönemlerinde inen sûrelerinde
                 inkârcılara meydan okunmuş; bu kitabın Allah’tan geldiğinde şüphe-
                 leri varsa, onu Hz. Peygamber’in uydurduğu iddialarında samimi iseler
                 benzerini yapıp getirmeleri gerektiği bildirilmiştir. Bu cümleden olarak
                 Kur’an’a benzer bir kitap (Kasas 28/49), onun sûrelerine benzer on sûre
                 (Hûd 11/13), sûrelerine benzer bir sûre (Yûnus 10/38) ve onun gibi bir
                 söz (Tûr 52/34) oluşturup getirerek iddialarını ispat etmeleri istenmiştir.
                 İnkârcı Araplar bütün arzularına ve teşebbüslerine rağmen bunu yapa-
                 mamışlar, bir âyete benzer söz dahi söyleyememişler; böylece bu hususta
                 âciz oldukları, yapamayacakları ortaya çıkmış, “Asla yapamayacaksınız”
                 (Bakara 2/24) sözü fiilen gerçekleşmiştir.
                   Kur’an-ı Kerîm’in bir sûresinin, hatta bir âyetinin bile benzerinin
                 yapılamaması özelliğine onun i‘câzı denir. Sözlükte i‘câz “âciz, çaresiz
                 bırakmak”tır. Mu‘ciz “çaresiz bırakan”, mûcize ise “sıradan insanların
                 yapamadığı, ancak peygamberlere Allah’ın lutfettiği, olağan üstü fiiller,
                 etkiler ve haller”dir. Kur’an mu‘cizdir; çünkü meydan okuduğu halde
                 kimse benzerini yapamamıştır. Kur’an mûcizedir, çünkü bu eşsiz kitap
                 son peygamber Hz. Muhammed’in peygamberliğinin hak ve gerçek oldu-
                 ğunu ispat eden en kalıcı delil olmuştur.
                   Kur’an-ı Kerîm’in mu‘ciz ve mûcize oluşu hangi özelliklerinden gel-
                 mektedir? Hangi bakımlardan o bir mûcizedir?
                   Bu sorunun cevabını vermek üzere tefsir ve ulûmü’l-Kur’an kitapların-
                 da paragraflar ve bölümler tahsis edilmiş, ayrıca i‘câzü’l-Kur’an konusun-
                 da birçok kitap yazılmıştır. Câhiz (ö. 255/869), Rummânî (ö. 384/ 994),
                 Cürcânî (ö. 471/1026) gibi daha eski tarihlerde bu konuyu kitaplaştıran
                 âlimler, Kur’an’ın bütününe hâkim bulunan i‘câz yönünü ele alacak yerde
                 bazı örnek âyetler üzerinde durmuşlar, kelâm ilmini ilgilendiren konulara
                 girmişler, beşerin âcizliğinin irade ve kudret ile ilişkisini incelemişler-
                 dir. Çağdaş yazarlardan Mustafa Sâdık er-Râfiî Kur’an’ın kelimelerinde,



          32
   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35