Page 29 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 29

GİRİŞ



           dır; bk. Rûm 30/2-4). b) Kitâb-ı Mukaddes’te görülenin aksine, kıssalar
           bütün detaylarıyla değil amaca hizmet edecek yönüyle ve bu ölçü içinde
           verilmiştir. Aksi halde anlatılanlar ya insanların ilgilerini çekmeyecek ya
           da –detay verildiğinde– tarihî macera yönü daha fazla ilgi çekeceği için
           amaç zayi olacak, yalnızca hikâye akılda kalacaktı.
           5. Ölüm ve sonrasına ait olaylar anlatılırken, insanların âhiretteki azaptan
           korkmaları ve eşsiz, çekici nimetleri ummaları hedeflenmiş, anlatım ve
           tasvirlerde seçim buna göre yapılmış, buna uygun üslûp seçilmiştir.
            Kur’an-ı Kerîm’in üslûbuyla ilgili olup hemen herkesin aklına gelebi-
           lecek olan aşağıdaki iki soruya, Şah Veliyyullah –bizce de isabetli olan– şu
           cevapları vermiştir:
           a) Kur’an’ın esas muhtevasını teşkil eden beş ilim (beş grup bilgi) neden
           bir defa zikredilip verilmek yerine –çoğu– tekrarlanarak verilmiştir?
           Cevap:  Bir  sözü  muhataba  ifade  ederken  iki  maksat  güdülebilir:
           1. Bilmediğini bildirmek ve öğretmek. Bunun için bir defa veya bir yerde
           söylemek yeterlidir. Bu suretle muhatap sözü duyup anlayınca bilmedi-
           ğini bilir hale gelir ve maksat hâsıl olur. 2. Bilgiyi şuuruna yerleştirmek,
           onunla bütünleşmesini ve hayatına örnek almasını, okumasından lezzet
           duymasını sağlamak. Söylemekten maksat bunlar olunca sözü bir yer-
           de ve bir kere söylemek yeterli olmaz, bununla amaca ulaşılamaz. Allah
           Teâlâ yüce kitabında âyetlerini, kimi zaman birinci, kimi zaman da ikinci
           maksatla ifade buyurmuştur. Bu sebepledir ki Kur’an’ın yalnızca anlaşıl-
           ması değil devamlı okunması da emredilmiştir. İkinci maksadın hakkıyla
           gerçekleşebilmesi için ise aynı konular ve bilgiler aynı kelime ve cümle-
           leriyle değil değişik ifadelerle verilmiştir.
           b) Kur’an’ın verdiği bilgiler niçin –sonradan yazılan kitaplarda görüldüğü
           gibi– sistematik bir düzen içinde değil de dağınık olarak verilmiştir?
           Cevap: Allah’ın gücü mümkün olan her şeyi kapsamakla beraber bu konu-
           larda hâkim olan O’nun hikmetidir. Burada hikmet, kitabın gönderildi-
           ği kavmin (ilk muhataplar) dillerine, ifade alışkanlıklarına ve açıklama,
           konuşarak  anlaşma  üslûplarına  uymayı  gerektirmiştir.  Bilindiği  gibi
           Kur’an geldiğinde Araplar ne ilâhî ne de beşerî bir kitabı tanıyorlardı. Eğer
           ilâhî kitap, üslûp yönünden ve sistematik bakımından sonradan düzenle-
           nen kitaplara benzer şekilde gönderilseydi hem muhatapları bunu garip
           karşılar, gerektiği şekilde ilgi göstermez, benimseme ve anlama güçlü-



                                                                                    31
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34