Page 23 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 23

GİRİŞ



           ve uygulamalara dayanan kıraat farklılıkları İslâm âlimlerince ilk asırdan
           itibaren dikkatli bir incelemeye tâbi tutulmuş, o dönemdeki yazının oku-
           ma açısından pek çok seçeneğe açık bulunması gerçeği göz önüne alınarak
           sahih okuyuşların sahih olmayanlardan ayırt edilmesine özel bir önem
           atfedilmiştir. Bu konu kıraat ilmi diye bilinen disiplin içinde etraflı bir
           şekilde ele alınmış olup Hz. Peygamber’e dayandığı kabul edilen “vücû-
           hü’l-kırâe” (okuma şekilleri) için şöyle bir tasnif yapılmıştır: Kırâat-i
           seb‘a (genel kabule göre mütevâtir rivayete dayalı yedi okuma şekli),
           kırâat-i aşere (çoğunluğa göre mütevâtir, bazı âlimlere göre meşhur riva-
           yete dayalı üç okuma şeklinin daha yedi okuma şekline eklenmesiyle elde
           edilen on okuma şekli), takrîb ise kırâat-i aşere imamlarının râvileri ile o
           râvilerin râvileri arasındaki küçük ihtilafları (bunları öğrenip okumayı)
           ifade etmektedir. Bu on kırâate eklenen dört kırâat daha vardır ki bunların
           şâz olduğu (muteber olan kırâat şartlarını taşımadığı) hususunda ittifak
           edilmiştir.
            Gerek yedi harfin gerekse yukarıda işaret edilen değişik kıraatlerin şu
           iki önemli özelliği gözden kaçırılmamalıdır: a) Bunların tamamında oku-
           yuş şeklinin Hz. Peygamber’e dayanması esas alınmıştır. b) İslâm inan-
           cı, ibadeti, ahlâkı ve değişik alanlara dair düzenlemeleri hususunda bu
           farklı okuyuşların değiştirici bir etkisi ve sonucu yoktur (bilgi için bk.
           İbn Atıyye, I, 43-48; Ahmed b. Muhammed ed-Dimyâtî, İthâfu-fudalâi’l-
           beşer fi’l-kırââti’l-erba’a aşer, Mısır, 1359, s. 5; Prof. Dr. İsmail Karaçam,
           Kurân-ı Kerim’in Nüzulü ve Kırââti, İstanbul, 1981, s. 249;  Abdülhamit
           Birışık, “Kıraat”, DİA, XXV,  426-433).


           C) Kur’an’ın amacı ve muhtevası


           Kur’an-ı Kerîm’in gönderiliş amacı insanların inançlarını düzeltmek,
           ahlâkını güzelleştirmek, dünya hayatlarını düzene koymak; ilâhî irade,
           rızâ ve düzene uygun bir dünya hayatından sonra ve bu sayede onlara
           ebedî saadetlerini kazandırmaktır. Bu amaca ulaşabilmek için: a) Emir
           ve yasaklara ihtiyaç vardır. b) Bu emir ve yasakların hayata geçmesi,
           bunların kaynağının, “yaratıcı, varlığı zaruri, kemal sıfatlarına sahip, her
           çeşit eksiklik ve kusurdan uzak bulunan Allah” olduğunun bilinmesine
           bağlıdır. c) Bu iman, bilgi ve şuuru desteklemek üzere de mükâfat ve ceza



                                                                                    25
   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28