Page 22 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 22

GİRİŞ



                 bulunmaktadır. Taşkent’te bulunan nüshanın ise Hz. Osman’ın mushafı
                 olup olmadığı konusunda farklı görüşler vardır (Kur’an Tarihi, s. 245-252).


                 B) Yedi harf

                 Birçok hadiste Kur’an-ı Kerîm’in “yedi harf üzerine” indirildiği zikre-
                 dilmiştir (Buhârî, “Fezâ’ilü’l-Kur’an”, 5). Bu “yedi harf”ten maksadın ne
                 olduğu üzerinde değişik açıklamalar vardır. Bunlar içinde bize göre ger-
                 çeğe uygun olanı şu ikisidir: a) Yedi harften maksat yedi Arap kabilesinin
                 lehçeleridir. b) Yedi harf aynı mânaya gelen kelimelerin birbirinin yeri-
                 ne kullanılmasıdır. Bilindiği üzere Kur’an, Arapça’nın Kureyş lehçesine
                 uygun olarak vahyedilmiştir. Allah Kur’an’la yeni karşılaşan ve Kureyş
                 lehçesinden farklı lehçeleri bulunan Arap kabilelerine kolaylık olsun
                 diye bazı kelimeleri, aynı mânada olup onların kullandıkları kelimelerle
                 de ifade buyurmuş yani bu kelimeleri de vahyetmiştir. Bu kelimelerin de
                 sayısı yediyi geçmemiştir; yani bir mâna karşılığında en çok yedi farklı
                 kelime kullanılmıştır.
                   Bu konuda zikredilen hadislerle yapılan açıklamalardan ortaya çıkan
                 sonuç şudur: Kur’an’a muhatap olan Arap kabileleri, ortak bir dil (Arapça)
                 konuşmakla beraber aralarında lehçe farkları vardı ve farklı kabileler, bazı
                 kavramlar ve nesneler (maddî varlıklar) için farklı kelimeler kullanırlar-
                 dı. Hz. Peygamber Kureyş kabilesindendi ve bu kabilenin dili en geliş-
                 miş Arap lehçesiydi. Kur’an-ı Kerîm bu lehçede gelmiş olmakla beraber
                 –bütün Kur’an’ın değil– bazı kelimelerin farklı lehçe ve şekillerde okun-
                 masına başlangıçta Allah tarafından izin verilmiş, hangi kelimelerin kul-
                 lanılacağı da Resûlullah’a bildirilmiştir (yedi harf üzere inmesinin mâna-
                 sı budur). Kur’an ve İslâm zihin ve gönüllere yerleştikten sonra Kureyş
                 lehçesi yaygınlaştığı için artık bu ruhsata gerek kalmadığı, öte yandan –az
                 da olsa– farklı kelimenin, ümmetin birliğine gölge düşüreceği yönündeki
                 işaretler göz önüne alınarak, Hz. Osman zamanında ana nüshadan kopya
                 edilen nüshalar Kureyş lehçesine göre yazılmış=tır (Buhârî, “Fezâ’ilü’l-
                 Kur’an”, 3, 5).
                   Yukarıda açıklanan yedi harf meselesinin yanı sıra Arapça gramer özel-
                 liklerine ve tecvid (güzel okuma) kurallarına, bu konulardaki farklı anlayış



          24
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27