Page 268 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 268

2 / BAKARA SÛRESİ · 178 – 179



                 Ayrıca Matta İncili’nde (5/17-18), Hz. Îsâ’nın açıkça “Sanmayın ki ben
                 şeriati yahut peygamberleri yıkmaya geldim; yıkmaya değil fakat tamam
                 etmeye geldim... Şeriatten en küçük bir harf veya bir nokta bile yok olma-
                 yacaktır” dediği nakledilir. Sonuç olarak denebilir ki, Tevrat’a göre kas-
                 ten öldürmenin ve yaralamanın cezası tekdir ve kısastır; Matta’ya göre
                 kısasın yanında bağışlama seçeneği getirilmiştir. İslâm’da ise kısas iste-
                 mek maktulün yakınlarıyla yaralanan mağdurun hakkıdır, bağışlamala-
                 rı halinde diyet devreye girer; ayrıca kamu otoritesinin –kısastan hafif
                 olmak üzere– ta‘zîr yoluyla cezalandırma hakkı vardır.
                   Kısas bağışlanıp diyetin tamamı veya bir kısmı alındıktan sonra mak-
                 tul tarafı tekrar intikam peşine düşerse veya katil ıslah olmaz yine cana
                 kıyarsa haddi aşmış, sınırı çiğnemiş olurlar. Bu durumda her iki taraf için
                 de âhirette azap vardır. Kısas cezası bağışlanmış bir câninin tekrar aynı
                 suçu işlemesi durumunda, dünyadaki cezasının doğrudan kısas olacağı
                 veya diyet yahut kısasa karar verme yetkisinin devlete bırakılması gerek-
                 tiği şeklinde iki farklı görüşvardır (İbn Âşûr, I, 144).

                 179. Allah Teâlâ “Kısasta sizin için hayat vardır” derken “Ey akıl sahip-
                 leri!”  nidâsıyla  insanları  bu  konuda  düşünmeye;  “Kısas  da  öldürme
                 demek olduğuna göre, hem öldürme hem de hayat nasıl bir arada ola-
                 cak?” sorusuna, akılları doğru işleterek cevap bulmaya teşvik etmektedir.
                 İlâhî nidânın yerli yerinde olduğunun bir delili de günümüze kadar, akıllı
                 olduklarını düşünen insanların idam cezasını tartışma konusu edinme-
                 lerine rağmen kaldırmamış olmalarıdır.
                   Ya genel ya da özellikle öldürme suçuna mahsus olarak kısasa ve idam
                 cezasına karşı çıkanlar şu delillere dayanmışlardır: 1. İnsanlığın faydası-
                 na olduğu gerekçesiyle bile olsa insanın tabiatı kısas ve idamdan nefret
                 etmekte, vicdanı onu reddetmektedir. 2. Öldürme olayı bir insan kay-
                 bı olduğu gibi idam da ikinci bir cana kıymadır, insan kaybıdır. 3. Kısas
                 yoluyla adam öldürmek kalpteki merhametsizlik ve intikam duygusundan
                 kaynaklanır. Bu duygular kötüdür, eğitim yoluyla kalpten çıkarılmalıdır.
                 Cana kıymak da kötüdür, ancak bunu engellemek için ikinci bir cana
                 kıymak yerine katili hapsetmek, güç işlerde kullanmak yoluyla eğitmek,
                 suçu bu tedbirlerle engellemek uygundur. Katili hasta olarak kabul etmek



          270
   263   264   265   266   267   268   269   270   271   272   273