Page 191 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 191

2 / BAKARA SÛRESİ · 114 – 115



           önce (m. ö. 586) vuku bulduğu, ayrıca yahudiler gibi hıristiyanlar da bu
           mâbede saygı duydukları için bu açıklamayı kabul etmek mümkün değil-
           dir. Ancak Romalılar’ın, yahudi ayaklanmasını bastırmak üzere 70 yılın-
           da Kudüs’ü kuşatmaları sırasında Beytülmakdis de yanmıştı.
             Âyette, müşriklerin Hudeybiye Gazvesi sırasında Hz. Peygamber’in ve
           yanındaki müslümanların Mescid-i Harâm’a girmelerini engellemelerinin
           kastedildiği yolunda bir görüş daha varsa da (bk. Taberî, I, 499; Râzî, IV, 9,
           10) bu yorum isabetli görülmemiştir. Zira bu âyette, bahsedilen kimsele-
           rin mescidleri harap etmeye çalışmalarından da söz edilmektedir. Halbuki
           Araplar Mescid-i Harâm’a daima saygı göstermişlerdir. Bununla birlik-
           te, bu bölümdeki âyetlerin temel konusu dikkate alınarak “mescidlerin
           harap olması için çalışan” ifadesiyle, Süleyman Mâbedi’ni yakan Romalı
           putperestlerin, “Allah’ın mescidlerinde O’nun adının anılmasına engel
           olan” ifadesiyle de müslümanların Mescid-i Harâm’a girip ibadet etme-
           lerini engelleyen Mekkeli putperestlerin kastedildiği düşünülebilir (Reşîd
           Rızâ, I, 431). Fahreddin er-Râzî, bu hususta dört yorum zikrettikten son-
           ra beşinci bir yoruma yer vermekte ve bunu daha güçlü bulmaktadır. Buna
           göre yahudiler, Kâbe’ye yönelerek namaz kılınmasını hazmedemiyorlar,
           müşrikleri Kâbe’yi tahribe teşvik ettikleri gibi kendileri de Medine’deki
           Mescid-i Nebevî’yi tahrip için çalışıyorlardı (IV, 9-10).
             Bu tür yorumlar, âyette mutlak mânada ibadet ve mâbed düşmanlığının
           hedef alındığını düşünmemize de engel değildir. Buna göre, geçmişte veya
           gelecekte mâbedlerde Allah’a ibadet edilmesini engelleyen, oraların maddî
           veya mânevî anlamda yıkılıp harap olması veya her ne suretle olursa olsun
           işlevsiz bir duruma düşmesi için çabalayan her türlü olumsuz hareketler
           Kur’an-ı Kerîm tarafından kesin bir surette kınanmıştır. Zira ibadet, insa-
           nın yaratıcısıyla ilişkisini sağlamada ve bu suretle onda kulluk bilincini
           canlı ve sürekli kılmada en önemli işleve sahip düzenli davranış biçim-
           leri; mâbedler de sadece bu işlevin yerine getirilmesi için tesis edilmiş
           kutsal mekânlardır. Şu halde âyette verilen asıl mesaj, mâbedlerin doku-
           nulmazlığı ve ibadet özgürlüğüdür. Nitekim bu temel yaklaşım dolayısıyla
           Kur’an, “içinde Allah’ın isminin anıldığı” (ibadetlerin yapıldığı) mescid-
           lerle birlikte kiliselere ve havralara da saygı gösterilmesi gerektiğine işaret
           etmiştir (Hac 22/40). Bazı yanlışları da bulunsa, Allah inancını ana eksen



                                                                                   193
   186   187   188   189   190   191   192   193   194   195   196