Page 130 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 130
2 / BAKARA SÛRESİ · 60 – 61
hukukî hükümleri en titiz bir şekilde kendi hayatlarına uygulamışlardır.
Onlar, tebliğ görevleri ve peygamberlik özellikleriyle ilgili olmayan yeme
içme, evlenme, mal mülk edinme, hastalanma, ölme gibi beşerî durumlar
bakımından diğer insanlardan farksız olup olağan üstü bir özellik taşı-
mazlar, onlara bu tür nitelikler atfetmek câiz değildir (meselâ bk. Âl-i
İmrân 3/144; Ra‘d 13/38; Furkan 25/20).
Kur’an-ı Kerîm’de pek çok âyette işaret buyurulduğu üzere insanlar,
peygamberlerin öğretilerinden ve irşadlarından uzaklaştıkları dönem-
lerde bâtıl inançlara sapmışlar; çeşitli ahlâkî bozukluklara müptelâ
olmuşlar; mal mülk, makam mevki, şehvet, şöhret gibi ihtiraslarını tat-
min etmek için haksızlık, zulüm ve şiddete yönelerek fitne ve fesat çıkar-
mışlar; birbirlerine en ağır kötülükleri revâ görmüşler; güçlüler zayıfları
ezmiş; yine de Allah, engin merhametinin eseri olarak, çeşitli devirlerde
peygamberler göndermek suretiyle insanlığı bu tür buhranlardan kurtar-
mış, onlara dünya ve âhirette mutlu olmalarının yollarını göstermiş; son
olarak bu şerefli görevi Hz. Muhammed’e yüklemiştir.
Çağımızda özellikle Batı dünyasında –Hıristiyanlığın boşluklarının da
etkisiyle– önce peygambersiz bir tanrı inancıyla (deizm) başlayan pey-
gamberlik yolundan sapış, pozitivizm ve Marksizm’le giderek tam bir din-
sizlik ve tanrısızlık inancına dönüşmüş; bunun sonucunda yukarıda belir-
tilen olumsuz gelişmeler yeniden ortaya çıkmış; çağın teknik, ekonomik,
iletişim vb. imkânlarından da güç alan bu olumsuz gelişme insanlığın
temel değerlerini, dünya ve âhiret mutluluğunu, hatta doğrudan doğruya
insanlığın varlığını ortadan kaldırma noktasına varan bir tehlike halini
almıştır. Bütün bunlar, peygamberlik kurumunun insanlık için ne kadar
önemli ve vazgeçilmez olduğunu göstermektedir. Ancak, eski devirlerde
ilâhî kitaplar kaybolduğu veya tahrif edildiği için yeni bir kutsal kitaba ve
dolayısıyla yeni bir peygambere ihtiyaç duyulurken, Hz. Muhammed’den
sonra böyle bir durum söz konusu olmadığı ve Kur’an-ı Kerîm Allah tara-
fından geldiği şekliyle ortada olduğu için yeni bir peygamber gelmesine de
ihtiyaç kalmamıştır. Bu sebeple Kur’an-ı Kerîm son kitap, Hz. Muhammed
de son peygamberdir. Nitekim Kur’an’da o, “hâtemü’n-nebiyyîn” (pey-
gamberlerin sonuncusu) olarak tanıtılmıştır (Ahzâb 33/40).
Kur’an-ı Kerîm’e göre ilk insan (Hz. Âdem) aynı zamanda ilk peygam-
berdir. Ondan sonra ne kadar peygamber gelip geçtiğine dair bilgi yoktur.
132