Page 248 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 248
2 / BAKARA SÛRESİ · 163 – 167
deliller vardır” buyurulmuştur. Zira akıl Allah’ın insana bahşettiği en
büyük nimetlerden biri olup insanın, başka konularda olduğu gibi yüce
yaratıcının varlığını, birliğini ve kudretini kanıtlayan olayları sağlık-
lı olarak inceleyip doğru sonuçlara ulaşabilmesi için de akıl yeteneğini
doğru işletmesi gerekir. Fahreddin er-Râzî’ye göre bu âyet, yaratıcının
varlığını kanıtlama hususunda sadece geleneksel bilgilerle yetinme-
yip aklî delillerden de yararlanmanın gerekliliğini göstermektedir (IV,
179). Tabiattaki varlıkların ve olayların doğru incelenmesi, gözlenme-
si, bu alanda bilimsel hakikatlere ulaşılması ve bu suretle tabiattaki ilâhî
düzen ve kanunların keşfedilmesi, nihayet tabiatta bizi Allah’a götüren
“âyetler”in görülebilmesi için de inceleme, görme ve keşfetme yöntem-
leri demek olan tabiat bilimlerini öğrenmek gerekir. Tabiatı inceleyecek
ilmî yetişmişliğe sahip olmayan bir kimsenin oradaki kanunları ve âyet-
leri görmesi, yakalaması da mümkün değildir. Bu da gösteriyor ki Kur’an
bizi bilgi ve bilim dünyasından geçirerek imana ve hidayete götürmekte-
dir.
165-167. Yukarıdaki iki âyette Allah’ın birliği, kesin bir dille vurgu-
lanıp bunun ilk bakışta göze çarpan bazı kanıtları sıralandıktan sonra,
165. âyette hâlâ Allah’a ortak koşmakta ısrar edenler kınanmakta, bun-
lar “zalimler” diye nitelenmektedir. Çünkü zulmün asıl anlamı “yan-
lış fikre ve inanca saplanmak, yapılmaması gereken şeyler yapmak”tır.
Bu sebeple Kur’an Allah’a ortak koşmayı “çok büyük bir zulüm” sayar
(Lokmân 31/13). Kur’an-ı Kerîm’in insanlığı ulaştırmak istediği birinci
hedef, Allah’ın birliği inancını ve Allah’ı her şeyden daha çok sevmeyi
bütün ödevlerin en başında görmektir. Âyette “İman edenler ise en çok
Allah’ı severler” buyurularak bu hususa işaret edilmiştir. Görüldüğü gibi
âyetin bu bölümünde, inananların yalnız Allah’ı sevdikleri değil en çok
Allah’ı sevdikleri ifade edilmektedir. Şu halde insan elbette sevilmesi
meşrû, mâkul ve yerinde olan Allah’tan başka varlıkları da sevecektir. Bu,
Allah’ın insan fıtratına verdiği doğal ve aynı zamanda gerekli bir durum-
dur. Yeter ki başka sevgiler Allah sevgisini unutturmasın ya da onun
önüne geçmesin. Çünkü o zaman insan –düşünce, duygu ve inançları-
nı, hayatını ve davranışlarını, Allah’ın iradesine göre düzenlemek yeri-
250