Page 218 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 218

2 / BAKARA SÛRESİ · 135 – 141



                 gibi Yahudilik ve Hıristiyanlık da değildir; Allah’ın başlangıçtan itiba-
                 ren insanlara bildirdiği, insanın tabiatına en uygun olan tevhid dinidir.
                 Nitekim Rûm sûresinin 30. âyeti de bu anlamı desteklemektedir. Böylece
                 Hz. İbrâhim’den önceki peygamberlerin dinleri de Hanîflik kapsamına
                 girmekle birlikte, özellikle Hz. İbrâhim’in dininin bu isimle anılmasının
                 sebebi, Hz. Muhammed’den önceki bütün peygamberler içinde sadece
                 bu yüce peygamberin, kendisinden sonra gelip geçecek bütün insanlara
                 önder kılınmış olmasıdır (Taberî, I, 566).

                 136. Sözlükte “torun” anlamına gelen sıbt (çoğulu esbât), âyette özellikle
                 Hz. Ya‘kub’un on iki oğlundan torunları olan peygamberleri ifade eder.
                   Müslümanları kendi dinlerine davet eden yahudilerle hıristiyanla-
                 ra cevap veren önceki âyetin, “Hayır! Biz, hanîf olan İbrâhim’in dinine
                 uyarız” meâlindeki cümlesinin açıklaması mahiyetinde olan bu âyette,
                 öncelikle Allah’a iman emri yer almıştır. Çünkü bu, bütün hak dinlerin
                 ortak inanç ilkesidir. Âyette daha sonra müslümanlara indirilen Kur’an-ı
                 Kerîm ile Hz. İbrâhim ve onun soyundan gelen peygamberlere, hâsılı
                 genel olarak bütün peygamberlere bildirilen ilâhî hakikatlere, bir kısmı-
                 na doğrudan doğruya vahyedilmiş, bir kısmına da önceki peygamberden
                 intikal etmiş olan kutsal kitaplara inanılması emredilmektedir.


                 137. Buna göre müslümanların, peygamberler arasında, bazısına ina-
                 nıp bazısına inanmamak gibi bir ayırım yapmadan, hepsinin de Allah’ın
                 elçileri olduğuna iman etmeleri gerekir. Her ne kadar Kur’an-ı Kerîm’de
                 yüce Allah’ın peygamberlerden bir bölümünü diğerlerine üstün kıldığı
                 ifade buyurulursa da (bk. Bakara 2/ 253; İsrâ 17/55), bu üstünlük –bazısı-
                 nın resul, bazısının nebî olması veya ilim ve mânevî mevkileri bakımın-
                 dan farklı derecelerde bulunmaları gibi– peygamberler arasında ortak
                 olmayan durumlarla ilgili olup, peygamber olmaları ve peygamberler
                 arasındaki ortak niteliklere sahip bulunmaları itibariyle aralarında fark
                 yoktur. Bu yüzden, konumuz olan âyetle daha başka âyetlerin (meselâ bk.
                 Bakara 2/285; En‘âm 6/83-90; Meryem 19/58) hükmü gereğince müslü-
                 manlar, geçmiş bütün peygamberlerin Allah’ın seçkin kulları oldukla-
                 rına, onların bizzat kendilerine indirilen veya daha önceki bir peygam-



          220
   213   214   215   216   217   218   219   220   221   222   223