Page 213 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 213
2 / BAKARA SÛRESİ · 130 – 134
luk etmek, Beytullah’ı kutsiyetine yakışmayan her türlü maddî ve mânevî
kirden temiz tutmak ve orada gerekli ibadet kurallarını uygulamak gibi
hükümleri içermektedir. Hz. İbrâhim’in dünyada seçkin kılınması, âhi-
rette iyiler arasında yer alması da böyle bir dinin kendi dönemindeki
en büyük temsilcisi olmasından dolayıdır. 132. âyette ifade buyurulduğu
üzere o, söz konusu dini kendi çocuklarına ve dolayısıyla sonraki nesil-
lere de vasiyet etmiştir. 132-133. âyetlerde onun torunu ve Hanîf dininin
diğer bir temsilcisi olan Hz. Ya‘kub’un da kendi oğullarına aynı vasiye-
ti tekrar ettiği, tevhid inancından sapmamalarını emrettiği; onların da
tevhid geleneğini yaşatacaklarına dair söz verdikleri bildirilmektedir. Bu
durum karşısında Hz. Peygamber döneminden itibaren gerek yahudiler
ve hıristiyanlar gerekse müşrik Araplar, kendilerini İbrâhim’in soyuy-
la bağlantılı görmelerine rağmen, İslâm dinini ve Hz. Muhammed’in
peygamberliğini kabul etmemekle, temelde İbrâhimî geleneği, diğer
bir deyişle Hanîf dinini de reddetmiş oluyorlardı. Çünkü hem konu-
muz olan âyetlerde hem de Kur’an-ı Kerîm’in başka birçok yerinde Hz.
Muhammed’in getirdiği dinle İbrâhim ve diğer hak peygamberlerin
getirdikleri dinlerin aynı ilâhî hakikatleri içerdiği bildirilmekte, hatta bu
sûrenin 135. âyetinde müslümanlara, “Biz, Hanîf olan İbrâhim’in dinine
uyarız” demeleri emredilmektedir. Öte yandan 132. âyetin son cümlesin-
den de anlaşılacağı üzere İbrâhim’le Ya‘kub’un, oğullarına vasiyet ettik-
leri din de genel anlamda İslâm’dan başkası değildi.
Kur’an-ı Kerîm’de de Hz. Ya‘kub’un, İshak’ın oğlu olduğuna işaret
edilir (Hûd 11/71); ayrıca Yûsuf sûresinde (12/4) Yûsuf’un babası olduğu
belirtilerek oğlunun kuyuya atılmasından duyduğu derin üzüntüden ve bu
olay üzerine gözlerini kaybetmesinden, engin sabrından, kıtlık üzerine
oğullarını Mısır’a göndermesinden, Yûsuf’a kavuştuktan sonra gözleri-
nin açılmasından bahsedilir. Kur’an’da ayrıca onun sâlih kullardan oldu-
ğu (Enbiyâ 21/72), Allah’ın kendisine vahiy indirdiği (Bakara 2/136; Âl-i
İmrân 3/84), Allah’ın güçlü ve basiretli kulları arasında yer aldığı (Sâd
38/45) bildirilir.
Tevrat’ta, Ya‘kub peygamberin, Tanrı ile güreşip O’nu yendiği için
Tanrı’nın ona İsrâil adını verdiği bildirilir (Tekvîn, 32/24-28). İslâmî
kaynaklarda da İsrâil kelimesinin Hz. Ya‘kub için kullanıldığı ifade edil-
215