Page 115 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 115

2 / BAKARA SÛRESİ · 40 – 48



           lerin veya öyle tanımlananların bu uyarıyı hiçbir zaman hatırdan çıkar-
           mamaları gerektiği açıktır. Zira başkalarına iyiliği öğütleyenlerin kendi
           yaşayışlarında bunun aksine davranmaları Kur’an’ın kesinlikle reddettiği
           bir tutumdur. Nitekim Saf sûresinde “Ey iman edenler! Yapmayacağınız
           şeyleri niye söylersiniz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında
           çok sevimsiz bir davranıştır!” (61/2-3) buyurulmaktadır.

           45-46. Ahlâkın ve tasavvufun temel kavramlarından olan sabır, “acıya
           katlanma, sıkıntıya göğüs germe; Allah’a tevekkül ederek O’ndan gelen
           sıkıntılara  katlanma;  insanın  kendisini,  aklın  ve  dinin  yapılmasını
           gerekli gördüğü işleri yapmaya veya yapılmasını yasakladığı, uygun bul-
           madığı davranışlardan uzak durmaya zorlaması; kişinin hayırlı amacına
           ulaşma yönündeki direnci” gibi anlamlarda kullanılır (Râgıb el-İsfahânî,
           el-Müfredât, “sbr” md.). Gazzâlî, sabrı “inanç gücünün bencil istek ve
           tutkulara karşı koyması” şeklinde oldukça kapsamlı bir ifadeyle tanım-
           lar. İnkârcılık da bir tür inançtan kaynaklandığı için inkârcılarda görü-
           len sabrı da bu anlamda değerlendirmek mümkündür. Buna göre sabrın
           değeri arkasındaki inancın keyfiyetine göre değişir. Gazzâlî bu erdemin,
           bütün yaratılmışlar içinde sadece insana verilmiş bir ayrıcalık olduğunu
           belirtir. Çünkü hayvanlar akıl gücüne sahip olmayıp sadece içgüdüleriy-
           le davrandıkları; melekler de –zaten yetkin varlıklar olmaları sebebiy-
           le– sabrı gerektiren bir durumla karşılaşmadıkları için, sabır gösterme
           imkânları ve buna ihtiyaçları yoktur (İhyâ, IV, 56).
             Kur’an-ı Kerîm’de, rahatlık ve bolluk kadar sıkıntı ve darlık da bir
           hayat gerçeği olarak gösterilmiş (Bakara 2/155), Hz. Peygamber’e hita-
           ben, “Azim sahiplerinin sabrettiği gibi sen de sabret” buyurulmuş (Ahkāf
           46/35); Allah yolunda cihad eden müminlerin yiğit, sebatkâr ve kararlı
           tutumlarından verilen örnekle (Bakara 2/249-250) sabrın, zorluklar kar-
           şısında âcizlik gösterip sıkıntılara teslim olmak anlamına gelmediğine;
           aksine, Allah’ın inâyetine güvenerek güçlükleri aşma iradesini göstermek
           olduğuna işaret edilmiştir.
             Yukarıdaki  âyetlerde  yahudiler  ve  özellikle  onların  din  önderleri,
           eski anlayış ve yanlışlarını terkederek Allah’a verdikleri sözü tutmaya,
           Hz. Muhammed’in risâletini tanımaya, Kur’an’a inanmaya, dolayısıy-



                                                                                   117
   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119   120