Page 113 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 113
2 / BAKARA SÛRESİ · 40 – 48
geldiğini kabul edip ona inanmak olduğu için yahudiler ve özellikle kut-
sal kitabın muhtevası hakkında geniş bilgisi olan yahudi din bilginleri
Kur’an’a inanmaya, böylece müslüman olmaya davet edilmekte; Kur’an’ı
herkesten önce alelacele inkâr etmek yerine, öğretilerinin kendi kutsal
kitaplarıyla ne kadar uyuştuğunu iyi düşünmeleri gerektiğine işaret edil-
mektedir. Bunu yaptıklarında, müşrikler gibi hemen onu inkâr etmeyip,
tam tersine, ellerindeki kutsal kitabı tasdik ettiği için vakit kaybetmeden
ona inanıp müslüman olmaları gerektiğini anlayacaklardır.
İbn Abbas’a nisbet edilen bir rivayete göre Medineli bazı yahudi bil-
ginlerine fakir halktan hediyeler geliyor, onlar bu hediyelerden mahrum
kalacakları korkusuyla İslâm’ı kabul etmekten kaçınıyorlardı (Râzî, III,
42). Ancak tefsirlerin çoğunda yer alan daha genel bir açıklamaya göre
âyette yahudilerden, nimetlerin en büyüğü olan hak dini reddedip âhiret
kurtuluşundan mahrum kalma pahasına, bunlarla mukayese edildiğinde
hiçbir değer ve anlam ifade etmeyen dünya malı, dünyevî mevki ve itibar
peşinde koşmamaları istenmektedir. Ayrıca “Âyetlerimi az bir karşılık
ile satmayın” meâlindeki ifade, Allah’ın yüce ve kutsal kitabını ve dinini
kişisel ve maddî çıkarlar için kullanıp yanlış yorumlayanlara, haramları
helâl, helâlleri haram göstermeye kalkışanlara karşı kesin bir uyarıdır.
Bazı bilginler, âyetin söz konusu bölümüne dayanarak, Kur’an öğretme
karşılığında para almanın câiz olmadığını ileri sürmüşlerse de bu para,
Kur’an’ın değil, harcanan emek ve zamanın bedeli olduğu için, İslâm bil-
ginlerinin çoğu bu görüşe itibar etmemişlerdir (genişbilgi için bk. Ateş, I,
155-156; İbn Âşûr, I, 467-469). İbadet olan fiillere karşılık ücret almak câiz
olmamakla beraber bu hüküm konumuz olan âyetten çıkarılmış değildir.
42-43. Yukarıda yahudiler Kur’an-ı Kerîm’e iman etmeye çağırıldıkları
için burada da, bu imanın gereklerinden olmak üzere, onlara Kur’an’ın
önem verdiği prensiplerden söz edilmekte; özellikle hakkı tanımaları
ve korumaları, namaz kılıp zekât vermeleri emredilmektedir. Böylece
Kur’an yahudilere ve dolaylı olarak müslümanlara, hatta bütün insanlığa,
maddî ve dünyevî menfaatlerin, egoist arzu ve eğilimlerin etkisine kapı-
larak doğru ve gerçek olan ile eğri, yanlış ve asılsız olanı kasıtlı olarak bir-
birine karıştırmamaları, hakkı örtüp saklamaktan kaçınmaları gerektiği
115