Page 112 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 112

2 / BAKARA SÛRESİ · 40 – 48



                 hıristiyan kutsal kitaplarına Eski Ahid ve Yeni Ahid denilmiştir. Bu iki
                 kutsal kitapta Allah’ın muhtelif peygamberler ve ümmetlerle ahidleşti-
                 ğine, bu arada İsrâiloğulları’ndan da söz aldığına dair bilgiler bulunmak-
                 tadır (geniş bilgi için bk. Abdurrahman Küçük, “Ahid”, DİA, I, 532-533).
                 Kur’an-ı Kerîm’in çeşitli âyetlerinde de Allah’ın İsrâiloğulları’ndan
                 değişik  konularda,  meselâ  Tevrat’a  sımsıkı  sarılacaklarına  (Bakara
                 2/63), namazı kılacaklarına, zekâtı vereceklerine, peygamberlere ina-
                 nacaklarına, muhtaçlara Allah rızası için borç vereceklerine (Mâide
                 5/12), kendilerine indirilen kitabı gizlemeyip insanlara okuyacaklarına
                 (Âl-i İmrân 3/187) dair söz aldığı bildirilmektedir. Müfessirlerin çoğu
                 konumuz olan âyetteki ahdi genel anlamda yorumlamışlardır. Taberî
                 ise buradaki ahdi, özellikle Allah’ın yahudilere, onların kutsal kitapla-
                 rında kendisi hakkında bilgi verilmiş bulunan Hz. Muhammed’in pey-
                 gamberliğini tanıyıp ona inanmalarını, bu gerçeği insanlara da açıkla-
                 malarını emretmesi ve bu hususta onlardan söz almış olması şeklinde
                 yorumlamaktadır (I, 250). Ancak bu ahid hakkında el-Menâr’da (Reşîd
                 Rızâ, I, 290) verilen bilgiler daha mâkul görünmektedir. Buna göre Allah
                 İsrâiloğulları’ndan “Allah’a kulluk edip O’na ortak koşmayacaklarına,
                 doğru olduklarına ilişkin kanıtlar getiren peygamberlere iman ede-
                 ceklerine, Allah’ın hükümlerine ve kanunlarına boyun eğeceklerine”,
                 özellikle kendi milletlerinden olan Hz. İsmâil’in soyundan gelen Hz.
                 Muhammed’e inanacaklarına ilişkin söz almıştır. Ayrıca buradaki ahdin
                 içine, fıtratın gereği olarak bütün beşerden alınmış olan “aklın ölçüle-
                 rine göre düşünme ve hareket etme sorumluluğunu yerine getirme vaa-
                 di” de girer. Âyetin, “Ben de size vaad ettiklerimi vereyim” kısmındaki
                 vaad ise tefsirlerin çoğunda (meselâ bk. Taberî, I, 250; İbn Âşûr, I, 453)
                 Allah’ın onlara yardım edeceği, iyiliklerine karşı sevap verip cennetine
                 kabul edeceği yönünde vaadde bulunması şeklinde açıklanmıştır.

                 41. “Elinizdeki” ifadesinden maksat Tevrat, onu “tasdik edici” olan da
                 Kur’an-ı Kerîm’dir. Kur’an’ın Tevrat’ı tasdik etmesinin anlamı, tevhid
                 inancı, geçmiş peygamberlere iman, iyiliklerin yapılması, kötülüklerin
                 terkedilmesi gibi Tevrat’ta yer alan temel öğretilerin Kur’an tarafından da
                 tanınmasıdır. Bunun mantıkî sonucu, Kur’an’ın da Tevrat gibi Allah’tan



          114
   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116   117