Page 111 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 111
2 / BAKARA SÛRESİ · 40 – 48
“Allah yolunda cihad eden”, “Allah’ın seçkin kıldığı insan” veya “Allah’ın
kulu” anlamına geldiği de bildirilmektedir (bk. Taberî, I, 248; Zemahşerî,
I, 64-65; Elmalılı, I, 334; Reşîd Rızâ, I, 289).
On iki yahudi kabilesi de İsrâil adıyla anılır. Hz. Süleyman’dan sonra
yahudi ülkesinin ikiye bölünmesi üzerine İsrâil kelimesi, kuzeyde kalan
bölümü oluşturan kabilelerin krallığını nitelemek üzere kullanılmıştır.
Bununla birlikte sonraları İsrâil tabiri, yahudilerin tamamını ifade eden
etnik bir kavram haline gelmiştir. Yahudi inancına göre Hz. Ya‘kub’a İsrâil
ismi Tanrı tarafından verilmiştir; Yahudilik millî bir din, Yahova da millî
bir tanrı kabul edilmiştir. Aynı telakkiye göre İsrâiloğulları da seçkin bir
kavimdir. Söz konusu kavim, Filistin’e yerleşmeden önce İbrânî, Filistin’de
İsrâilî, sürgünden sonra ise İsrâiloğulları diye anılmaktaydı. Bununla
birlikte bu kavim için İbrânî ve yahudi terimlerinin kullanımı da yaygındır
(bk. Günay Tümer-Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, s. 178-179).
Kur’an-ı Kerîm’de Benî İsrâil isminin ilk defa geçtiği konumuz olan âyet-
te özellikle, başta din bilginleri olmak üzere, Hz. Peygamber dönemindeki
yahudilere hitap edilmekte ve Allah’ın kendilerine verdiği nimet hatırla-
tılmakla beraber bu nimetin ne olduğu o zamanki yahudilerce bilindiği için
bu hususta açıklama getirilmemektedir. Taberî bu nimeti, Allah Teâlâ’nın
geçmişte İsrâiloğulları arasından peygamberler göndermesi, onlara kitap-
lar indirmesi, onları Firavun ve onun zalim halkından çektikleri pek çok
sıkıntı ve belâlardan kurtararak mukaddes topraklara yerleştirmesi vb.
şeklinde sıralamıştır (I, 249). Bunlara daha başka nimetleri ekleyenler de
vardır (bk. Zemahşerî, I, 65; İbn Âşûr, I, 451-452). Bu nimetleri anmaktan
maksat, onlara şükretme görevlerini hatırlatmaktır.
“Bir şeyin yerine getirilmesini emretmek, söz vermek” veya “ittifak,
anlaşma, sözleşme” gibi mânalara gelen ahid kelimesi Kur’an’da yerine
göre, hem insanların birbirine söz vermesi hem de Allah ile kulları ara-
sındaki bir tür sözleşme için kullanılmaktadır. Ahid kelimesinde “söz
verme”nin yanında “yemin” ve “zaman” anlamları da vardır. Kur’an’da
yer yer aynı anlamda mîsâk, vaad gibi başka kelimelerin kullanıldığı da
görülür. Tanrı ile İsrâiloğulları arasındaki anlaşmanın hükümlerini,
Allah tarafından belirlenen yükümlülükleri ihtiva ettiği için yahudi ve
113