Page 118 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 118
2 / BAKARA SÛRESİ · 49 – 59
Râzî, III, 55-66). Ancak Allah’ın izin vermediği hiçbir kimse şefaat ede-
meyecektir (meselâ bk. Bakara 2/255; Meryem 19/87; Tâhâ 20/109).
Kur’an’ın ilgili âyetlerinin üslûbundan, âhirette şefaat mümkün
olmakla birlikte bunun son derece sınırlı tutulacağı ve insanların
şefaate bel bağlamadan, kendi kurtuluşları için yine kendilerinin çaba
göstermesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında insan
için gerekli olan şey, zaman kaybetmeden tevhid inancına sarılarak,
Allah’a karşı kulluk görevlerini yerine getirmek ve ahlâkını düzeltmek,
geçmişteki günahlarından dolayı da tövbe etmektir. Çünkü gerek
Kur’an-ı Kerîm’de gerekse hadislerde içtenlikle yapılacak tövbelerin
geri çevrilmeyeceğine dair çok açık ve kesin açıklamalar vardır. Kur’an’ın
şefaat konusundaki ümit kırıcı üslûbu, şefaat beklentisinin insanları
dinî ve ahlâkî hayatlarında gevşekliğe sürüklemesinden; yine Kur’an’ın
tövbelerin kabul buyurulacağına dair çok net ve ümit verici ifadeleri ise,
tövbenin kişiye hatalı inanç ve davranışlarını terkettirmesinden, böylece
düzeltici ve ıslah edici bir fonksiyon icra etmesinden ileri gelmektedir.
İşte, peygamberlerinin kendilerine şefaat edeceklerine güvenerek İslâm’ı
kabul etmemekte ve Hz. Muhammed’e inanmamakta direnen yahudileri
uyarmakta olan bu âyet, aynı zamanda bütün insanlar ve müslümanlar
için de bir ikaz anlamı taşımakta; insanın asıl kurtuluşunun, yanlışlardan
dönmesine başta imanı olmak üzere, dünya hayatında kendisinin yaptığı
hayırlı işlere bağlı olduğunu vurgulamaktadır.
49 – 59
49
50
120