Page 91 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 91

2 / BAKARA SÛRESİ · 26 – 27



                    dönerler, Allah’ın birleştirilmesini emrettiğini ayırırlar, yeryüzünde fesat
                    çıkarırlar; işte sonunda zararlı çıkacak olanlar da yalnız bunlardır.

           Tefsiri
           26. Temsil, teşbih, örnekleme edebî sanatlardan olup hem sözün güzel-
           leşmesini hem de anlamanın kolaylaşmasını sağlar. Sonsuz merhamet
           ve lutuf sahibi olan Allah, kitabını kullarının zevkle okumaları ve kolay
           anlamaları için gerektiğinde bu sanatları da kullanmıştır. İnkârcıların
           yağmur, bulut, örümcek gibi örnekleri ileri sürerek “Allah böyle şeyleri
           örnek vermez” demeleri üzerine, “Gerektiğinde sivrisineği, hatta daha
           küçük ve önemsiz şeyleri bile örnek verir” denilerek bu düşünce redde-
           dilmiştir.
             Allah Teâlâ’nın kullarına, gerçekleri görmeleri ve bilmeleri için verdiği
           alet ve araçlara, gönderdiği kitaplara ve peygamberlere rağmen inkârcılar,
           düşünme ve irade denilen yeteneklerini inkâr yönünde işletmiş, onu ter-
           cih etmişler, ilâhî irşad ve yardımdan yararlanmamışlardır. Aynı irşadlar
           ve bilgi araçları bir kısım insanların imanı tercih etmelerine yardımcı
           olurken bir kısım insanların da sapmalarına vesile olmuştur. İman veya
           inkâr, hidayet veya sapma, hayır veya şerden birini seçen insandır, insa-
           nın seçtiğini yaratan ise tek yaratıcı olan Allah’tır. Doğru yolu bulma veya
           sapma, seçim ve tercih yönünden kula (insana), yaratma yönünden ise
           Allah’a aittir. Fiil fâile (özne) böyle bağlanır ve “... saptı, saptırdı, hida-
           yete erdi, hidayete erdirdi” denir. Allah’ın hidayet ve yardımının, fıtratı
           bozulmamış insanı doğru yola ileteceği, hidayete erdireceği; sapanların
           ise kendi iradeleriyle Allah emrine karşı geldikleri, irşadına sırt çevir-
           dikleri, nefislerine uydukları için saptıkları âyette açıkça anlatılmıştır:
           “... onunla ancak emrine karşı gelenleri saptırır.”
             Meâlde “emrine karşı gelen” şeklinde çevrilen fâsık sözlükte belirli
           bir sınırı aşan, onun dışına çıkan” anlamına gelir. Dinî bir terim olarak
           “haktan sapan, Allah’ın emirlerine karşı gelen kişi” demektir (Râgıb el-
           İsfahânî, el-Müfredât, “fsk” md.).

           27. Allah’ın emrine karşı gelen ve isyan yolunu seçenlerin kötü ahlâk ve
           davranışlarının üç önemli örneği zikredilmiştir:



                                                                                    93
   86   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96