Page 86 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 86

2 / BAKARA SÛRESİ · 23 – 24



                 Sûrenin başında “Onda şüphe yoktur” ifadesiyle gerçek ortaya konmuş,
                 burada ve daha başka yerlerde ileri sürülen delillerle de ispat edilmiştir.
                 Kur’an-ı Kerîm’in kaynak ve muhteva yönlerinden “şüphesizlik, gerçek-
                 lik ve tutarlılık” şeklindeki nitelik ve özelliklerinin ispatı, aynı zamanda
                 onu alıp tebliğ eden Hz. Peygamber’in ve içinde geçen gayb bilgilerinin
                 gerçekliğinin ispatı demektir. Böylece İslâm’a özgü iman esasları ve bun-
                 ların ispat delilleri verilmiş olmaktadır.
                   Kur’an-ı Kerîm’in daha önce Mekke’de inen sûrelerinde de inkârcı-
                 lara meydan okunmuş; bu kitabın Allah’tan geldiğinde şüphesi olanla-
                 rın, onu Hz. Peygamber’in uydurduğu iddialarında samimi iseler benze-
                 rini yapıp getirmeleri istenmiştir. Bu cümleden olarak Kur’an’a benzer
                 bir kitap (el-Kasas 28/49), onun sûrelerine benzer on sûre (Hûd 11/13),
                 sûrelerine benzer bir sûre (Yûnus 10/38), onda bulunanlara benzer bir söz
                 (Tûr 52/34) yapıp getirerek iddialarını ispat etmeleri istenmiştir. İnkârcı
                 Araplar bütün arzularına ve teşebbüslerine rağmen bunu yapamamışlar,
                 bir âyete benzer söz dahi söyleyememişler; böylece âciz oldukları, yapama-
                 yacakları ortaya çıkmış, “asla yapamayacaksınız” sözü gerçekleşmiştir.
                   Kur’an-ı Kerîm’in bir sûresinin, hatta bir âyetinin bile benzerinin
                 yapılamaması özelliğine i‘câz denir. Kelimenin sözlük mânası “âciz, çare-
                 siz bırakmak”tır. Mu‘ciz “çaresiz bırakan”, mûcize ise “sıradan insanların
                 yapamadığı, ancak peygamberlere Allah’ın lutfettiği, olağan üstü fiiller,
                 etkiler ve haller” demektir. Kur’an mu‘cizdir; çünkü meydan okuduğu
                 halde kimse benzerini yapamamıştır. Kur’an mûcizedir; çünkü bu eşsiz
                 kitap, son Peygamber’in risâletinin hak ve gerçek olduğunu ispat eden en
                 kalıcı delil olmuştur. Bu aziz kitabın mu‘ciz ve mûcize oluşu hangi özellik-
                 lerinden gelmektedir? Hangi bakımlardan o bir mûcizedir? Bu sorunun
                 cevabını vermek üzere i‘câzü’l-Kur’ân konulu irili ufaklı çok sayıda kitap
                 yazılmıştır. Burada bir fikir vermek üzere Kur’an’ın i‘câzını ortaya koyan
                 üç özelliğinden söz etmek mümkündür:
                   1. Söz Sanatı. Seçilen kelimeler ve dizilişi, grameri, uygulanan edebî
                 sanatlar, kelimelere –dilin imkânları sonuna kadar kullanılarak– yükle-
                 nen mânalar.
                   2. Üslûp ve Şekil Özelliği. Kur’an-ı Kerîm’den önce Araplar’da, sözlü
                 edebiyatın iki şekli vardı: Şiir ve nesir. Nesir de hitabet ile kâhinlerin
                 kafiyeli sözlerinden ibaretti. Kur’an-ı Kerîm şiir olmadığı gibi Araplar’ın



          88
   81   82   83   84   85   86   87   88   89   90   91