Page 259 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 259
2 / BAKARA SÛRESİ · 174 – 176
doldurmuyorlar. Allah kıyamet gününde onlarla konuşmayacak, onları
arındırmayacak! Onlar için elem verici bir azap vardır. 175. Onlar,
doğru yol karşılığında sapıklığı, mağfiret karşılığında azabı satın almış
kimselerdir. Ateşe ne kadar da dayanıklılarmış! 176. Bu azabın sebe-
bi, Allah’ın, kitabı hak olarak indirmiş olması ve kitap hakkında aykırı
görüşlere sapanların derin bir ayrılıkçılık içine düşmüş bulunmalarıdır.
Tefsiri
174-175. Menfaat kaynaklarının kuruyacağı kaygısıyla, kendi kutsal
kitaplarında Hz. Muhammed hakkındaki bilgileri kendi insanlarından
saklayan, bu konuyla ilgili dinî metinleri gerçek anlamından ve amacın-
dan saptıracak şekilde te‘vil eden yahudi din bilginlerini eleştiren bu
âyetlerde, dolaylı olarak, dinî metinleri çıkarları doğrultusunda açıkla-
mak, yorumlamak suretiyle gerçekleri insanlardan saklayan, böylece din
konusunu kazanç aracı gibi gören, bir nevi din ticareti yapan her kişi ve
topluluğa karşı bir eleştiri söz konusudur (Râzî, V, 28).
Allah, âyetlerini yalnızca insanlar inançlarını, amellerini, din ve dün-
ya hayatlarını doğru bilgilere dayandırsınlar; istikamet üzerinde olsun-
lar; kendilerini her türlü yanlış inançtan, kötü davranışlardan korusun-
lar; kısaca dalâletten korunup hidayeti bulsunlar diye indirmiştir. Bu
durumda Allah’ın bildirdiği hakikatleri gizlemek, onları birer çıkar aracı
olarak kullanmak Allah’ın indirdiklerini belirtilen yüce hedeflerinden
saptırmak çok ağır bir günahtır. Bu günah karşılığında elde edilen men-
faat maddî olarak ne kadar fazla olursa olsun, işlenen suçun ağırlığına
nisbetle son derece önemsiz kalacağından, âyette bu menfaat için “az bir
karşılık” tabiri kullanılmıştır. Bu suretle kutsal değerleri kullanarak çıkar
sağlayanların bu sayede yiyip içtikleri şeyler gerçekte cehennem ateşidir.
Allah onları kendisine muhatap almaya değer bulmayacak, onları arın-
dırmayacak ve sonuçta acı bir azaba çarptırarak cezalandıracaktır. Çünkü
onlar, Allah’ın âyetlerini çıkarlarına araç edinerek asıl anlamlarını giz-
leyecek biçimde yorumlayıp gerçek anlamlarından saptırmak suretiyle
dünyevî bakımdan dalâleti hidayete, uhrevî bakımdan da azabı bağış-
lanma ve kurtuluşa tercih etmiş bulunmaktadırlar. 175. âyetin sonunda
“Onlar cehennem ateşine bu kadar mı dayanıklıdırlar ki böylesine ağır
261