Page 239 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 239

2 / BAKARA SÛRESİ · 153 – 157



           olayı, ruhun bedenden ayrılmasından ibaret olup ölen ruh değil beden-
           dir. Ölümle ruh bedeni terkeder, beden canlılık fonksiyonunu tamamen
           kaybeder ve zamanla çürür gider (her canlının ölümü tadacağı ve bunun
           ne anlama geldiği hususunda bk. Âl-i İmrân 3/185); ruh ise varlığını sür-
           dürür. Ölümden sonra iyilerin ruhları âhiretteki güzel makamlarını göre-
           rek onunla mutlu olurlar; kötülerin ruhları da cehennemdeki yerlerini
           görerek bundan elem duyarlar. Şehidler ise, yalnız yüksek makamlarını
           görmekle kalmayıp cennet nimetlerinden de faydalandırılırlar (Taberî,
           II, 39-40; İbn Atıyye, I, 227; Râzî, IV, 145-146; genişbilgi için bk. Ateş,
           I, 264-269).


           155-157. Müslümanlar Mekke’den Medine’ye göç ederek müşriklerin
           saldırılarından kısmen kurtulmuşlardı. Bununla birlikte hicretin ilk yıl-
           larında hâlâ kaygı ve korkuları vardı; yeni vatanları olan Medine de putpe-
           restlerin tehdidi altındaydı. Nitekim kısa zaman sonra çatışmalar başla-
           dı. Bu arada müslümanlar ağır maddî sıkıntı çekiyorlardı; hicret edenler
           mallarını geride bırakmışlardı; çatışmalarda da mal ve can kaybına uğru-
           yorlardı. İmkânlarını kardeşçe paylaşmalarına rağmen –Peygamber ailesi
           de dahil olmak üzere– çok zaman günlerce karınlarını doyuramıyorlardı.
           Âyette özellikle Medine döneminin ilk yıllarındaki bu sıkıntılara işaret
           edilmekle beraber, genel anlamda Allah’ın insanları bu tür sıkıntılarla
           imtihan etmesi her zaman mümkün olduğundan, âyetin anlamı ve amacı
           da mutlak ve geneldir. Buna göre Allah müslümanları o zaman denemiş-
           tir, dilediği her zaman da dener. Allah’a dayanıp sıkıntıları altında ezil-
           meyenler hem dinî hem de dünyevî bakımdan hep kazanmışlardır; bu
           Allah’ın yasasıdır. Onun için 155. âyetin sonunda “Sabredenleri müjdele”
           buyurularak yeniden sabra vurgu yapılmış; 156. âyette bu sabrın imanla
           ve teslimiyetle bütünleşmiş bir sabır olduğu özellikle belirtilmiştir. Bu
           âyetler bir yandan Hz. Peygamber’le ona inanan ilk müslümanların sahip
           oldukları kesin imanla yüksek ahlâkı ve üstün moral gücünü yansıtmakta;
           bir yandan da örnek müslümanın karakteristik yapısını tanımlamakta-
           dır. Bu yapının temel taşı Allah’a sarsılmaz iman, güven ve teslimiyettir;
           sadece Allah’a ait olduğumuzun ve en sonunda O’na döneceğimizin bilin-
           ci içinde, başarı ve kurtuluşu da yalnız Allah’tan beklemek, bu imanın bir



                                                                                   241
   234   235   236   237   238   239   240   241   242   243   244