Page 238 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 238

2 / BAKARA SÛRESİ · 153 – 157



                 devam etmiştir. 153 ve devamındaki âyetler bir bakıma, müslümanları
                 böyle bir sıkıntılı döneme hazırlıyor; bu dönemlerde sabır ve sebat gös-
                 tererek, Allah’ın divanına durup namaz kılarak O’ndan yardım dileme-
                 lerini istiyor; Allah’ın sabredenlerin yanında olduğu müjdesini veriyor.
                 Sabır, insanın bir amaç için ortaya koyduğu özverinin, kararlılığın, güçlü
                 azim ve iradenin ürünüdür; dolayısıyla sabır, insanın kendi benliğiyle
                 ilgili tavrıdır. Namaz ise onun bedeni, dili ve kalbiyle kısaca bütün varlı-
                 ğıyla Allah’a yönelmesi halidir; şu halde namaz da müminin Allah ile ilgili
                 tutumudur. Böylece sabırla benliğini güçlendiren, namazla da Allah ile
                 birliktelik kuran insan, başarının psikolojik şartlarını tamamlamış olur.


                 154. Allah yolunda ölmek yani şehid olmak sıradan bir ölüm gibi değil-
                 dir. Bu sebeple şehidlere “ölüler” demek, yani onların ölüp yok olduk-
                 larını düşünmek yanlıştır; aksine onlar diridirler; fakat insanlar bunu
                 fark edemez, onların canlı olduğunu hissedemezler. Taberî âyeti şöyle
                 yorumluyor: “Çünkü ölü, hayatı bitmiş, duyuları yok olmuş insandır; bu
                 sebeple de hiçbir şekilde hiçbir şeyden lezzet alamaz, hiçbir nimeti algıla-
                 yamaz. Halbuki sizden veya diğer kullarımdan biri benim yolumda katle-
                 dilmişse böyleleri benim nezdimde diridirler; onlar, bol nimetler, geniş
                 rızıklar içinde mutlu bir hayat yaşamaktadırlar...” (II, 38). Fahreddin er-
                 Râzî’nin tefsiri de şöyledir: “Sabır gösterip namaz kılarak dinimi yaşatma
                 konusunda benden yardım isteyin. Bu hususta düşmanlarıma karşı mal-
                 larınızla, bedenlerinizle savaşmanız gerekir de bunu yaparken canları-
                 nız telef olursa zannetmeyin ki kendinizi zayi ettiniz! Aksine iyi bilin ki
                 ölenleriniz benim nezdimde diridirler” (IV, 145).
                   Bazı Mu‘tezile bilginleri buradaki ölüm kelimesini “yoldan sapma”,
                 diriliği de “doğru yolda olma” anlamında yorumlayarak âyeti, “Allah
                 yolunda can verenlerin yoldan sapmış, yanlış yolda ölmüş kimseler oldu-
                 ğunu düşünmeyin; onlar doğru yolda ölmüşlerdir” şeklinde açıklamış-
                 lardır. Aynı şekilde âyetin şehidler hakkında “ölüler” diyerek uluorta
                 konuşmanın doğru olmadığını, onlardan saygıyla söz edilmesi gerekti-
                 ğini belirten mecazi bir anlam taşıdığı da ileri sürülmüştür. Fakat gerek
                 Râzî gerekse –onun da işaret ettiği gibi– müfessirlerin çoğu bu âyeti,
                 ruhun ölümsüzlüğü inancıyla açıklamışlardır. Buna göre esasen ölüm



          240
   233   234   235   236   237   238   239   240   241   242   243