Page 103 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 103

2 / BAKARA SÛRESİ · 30 – 34



           isimleriyle  bunların  özelliklerini  veya  isim  verme,  dil  icat  etme
           kabiliyetini öğretti; sonra her şeyin aslı gayb âleminde, ilâhî planda
           mevcut olduğu için bunları meleklerine gösterdi. Meleklerden, Âdem’in
           müsbet vasıflarının ve kabiliyetlerinin fazlasıyla kendilerinde mevcut
           bulunduğu kanaatlerinde haklı ve isabetli iseler bunların isimlerini
           bilip söylemelerini istedi. Melekler bu deneme sonucunda kendilerine
           verilen bilme ve bilgi üretme kabiliyetinin Âdem’e verilenden farklı
           olduğunu ve bu sebeple halife olmaya onun ehil bulunduğunu anlayıp
           itiraf ettiler; Allah Teâlâ’nın ilim ve hikmetini, eserini görerek (ayne’l-
           yakîn olarak) daha üst dereceden tasdik ettiler.

           34. Terim olarak secde ayaklar, dizler, eller ve alın yere konarak yapı-
           lan özel bir ibadet şekli olup namazın en önemli kısmıdır ve ibadetin
           ruhuna en uygun davranış biçimidir. Bu şekildeki bir hareketin, ibadet
           maksadıyla Allah’tan başkasına yapılması, hak dinlerin hiçbirinde câiz
           görülmemiştir. İbadet maksadı taşımaksızın insanların birbirine, saygı
           göstermek üzere secde etmeleri, İslâm’dan önceki bazı dinlerde ve kül-
           türlerde câiz görülmüş ve uygulanmıştır. Nitekim Hz. Yûsuf’un babası ve
           annesiyle diğer aile fertleri ona kavuştuklarında secde etmişlerdi (Yûsuf
           12/100). Meleklerin Âdem’e secde etmeleri Allah’ın emriyle olmuş, bu
           bir tek hareketle melekler iki şey yapmışlardır: a) Allah Teâlâ’ya ibadet, b)
           yeryüzünde O’nun halifesi olmak üzere yaratılmış ve birçok üstün vasıf-
           larla donatılmış Âdem’e saygı ve onun hilâfete liyakatini tasdik. Âdem
           için yapılan secde şeklindeki saygı hareketi, Allah’ın emriyle olduğu ve
           Âdem’e ibadet maksadı taşımadığı için şirk şâibesinden de uzak bulun-
           muştur.
             Meleklerin arasında bulunan ve onlar Allah’ın emri üzerine Âdem’e
           secde ettikleri halde bu emre karşı koyan İblîs’in “melek mi, cin mi”
           olduğu konusu tartışılmıştır. Bazı rivayetler yanında özellikle bu âyette
           geçen  “...  İblîs  hariç  melekler  secde  ettiler”  ifadesine  dayanan  bazı
           tefsirciler  onun  önde  gelen  bir  melek  olduğunu,  bu  isyandan  sonra
           meleklik  sıfatını  kaybettiğini  ve  kendisine  Allah  tarafından  farklı
           özellikler  verildiğini  ileri  sürmüşlerdir.  Yine  bazı  rivayetler  yanında
           özellikle “O, cinlerdendi; rabbinin emrinden dışarı çıktı” (Kehf 18/50)
           meâlindeki âyeti delil olarak kullanan tefsirciler de İblîs’in melek değil,



                                                                                   105
   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108