Page 102 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 102
2 / BAKARA SÛRESİ · 30 – 34
denir. 5. Cehennem melekleri. Burada da azap çekenlerle ilgili vazife-
lerini yerine getiren melekler vardır (Müddessir 74/31). Bunların cins
ismi “zebâni”dir (Alak 96/18), başkanları da “Mâlik” isimli bir melektir
(Zuhruf 43/77). 6. Gözeten, koruyan melekler (hafaza melekleri). Bunlar
insanların yanlarında bulunmakta, onları gözetme, koruma, iyiliklerini
isteme, onlara iyi şeyleri ilham etme gibi vazifeler yapmaktadırlar (Kaf
50/17; En‘âm 6/61). 7. Yazıcı melekler. Bunlar da insanların yakınlarında
bulunmakta ve yapıp ettikleri her şeyi yazmaktadırlar (İnfitâr 82/10-11).
8. Madde âleminde görevli melekler. Bunlar maddî kâinatta olup biten
her şeyin içinde bulunmakta ve Allah’ın kanunlarının yerine gelmesini
sağlamaktadırlar (37, 51, 79. sûrelerin ilk âyetlerinde bunlara işaret edil-
miştir; geniş bilgi için bk. Râzî, II, 159 vd.)
Meleklerin, yaratılan bu yeni varlığı yani Âdem’i nereden tanıdıkları,
onun yeryüzünde fesat çıkarıp kan dökeceğini nasıl bildikleri konusunda
çeşitli yorumlar yapılmış; bunu, olacakların yazıldığı levh-i mahfûzdan
öğrendikleri; daha önce yaratılıp yeryüzüne gönderilmiş benzer varlıklar
olabileceği ve bunlara bakarak bilgi sahibi oldukları; cinlere veya yırtıcı
hayvanlara kıyas ettikleri vb. görüşler ileri sürülmüştür. Biz şu iki ihtimali
ve yorumu akla ve vâkıaya daha yakın ve hadisenin anlatılış üslûbuna daha
yatkın buluyoruz: 1. Allah Teâlâ’nın yaratacağı insanı onlara önce tanıt-
ması, sonra da onu yeryüzüne halife yapacağını bildirmesi üzerine –bu
bilgiye dayanarak– kanaatlerini açıklamışlardır. 2. Âdem’in yaratılışını
müşahede etmişler, onun maddî ve mânevî özelliklerini görüp bilmişler
ve bu özellikleri taşıyan bir varlığın hem iyi hem kötü işler yapabileceğini,
onun yapısından ve tabiatından çıkarmışlar, buna dayanarak sorularını
sormuşlardır (İbn Âşûr, I, 402-403; Tabatabâî, I, 116).
31-33. Allah, kendinin bildiği ve meleklerin bilmediği hikmetler,
gerekçeler sebebiyle Âdem’i yarattığını haber verince bu üstü kapalı ve
doğrulanması inanca dayalı olan açıklama melekleri ikna için yeterli
idi. Fakat yüce Allah bilginin ve imanın yalnızca kendisine güvenilen
kimselerin haber ve bilgi vermesi yoluyla elde edilmesini (taklid)
yeterli bulmadığı, meleklerinin şahsında insanları gözlem, deney ve
düşünceye yönlendirmeyi murat ettiği için bir deneme düzenledi.
Âdem’e bütün isimleri, yani maddî ve mânevî varlıkların, kavramların
104