Page 60 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 60

1 / FÂTİHA SÛRESİ  · 1 – 7



                 açıklamalar yapan Allah Teâlâ, bunları iman içinde dinleyip anlayan ve
                 şuuruna yerleştiren kullarında hâsıl olacak duygu ve düşünceye, davra-
                 nış biçimine tercüman olarak “Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden
                 yardım dileriz” buyuruyor. Şu halde yukarıda sıralanan eşsiz ve benzersiz
                 sıfatlar Allah’a mahsus olduğuna göre ibadetin ve yardım dilemenin O’na
                 özgü kılınması da –kul açısından– tabii hale gelmektedir.
                   İbadet “kulluk ve tapınma” olarak anlaşılmıştır. Bu kavramın içinde
                 kâmil mânada “sevgi, korku ve boyun eğme” vardır; bu üç tavır ve duy-
                 gunun birlikteliği ibadetin temelini oluşturur. İnsanların yaratılış gayesi
                 ibadettir; ancak onlar buna mecbur tutulmamışlardır; yani terim anlamıy-
                 la ibadet, iradeye bağlı olmayan hareketler ve oluşlar gibi hâsıl olmamak-
                 ta; ilâhî emri kul, –dünya hayatında bir imtihan olarak– serbest iradesiyle
                 yerine getirmekte veya ihmal etmektedir. Dünyanın bütün nimetleri ve
                 imkânları insanın, insanca (yalnız Allah’a kulluk ederek) yaşaması için
                 verilmiş araçlardır. Bunları amaçlarına uygun olarak kullanmayanlar
                 nimetin kıymetini bilmemiş ve israfa sapmış olurlar. İnsanın sınırlı gücü
                 ve iradesi her zaman maddî ve mânevî ihtiyaçlarını karşılamaya ve kendi-
                 sinden beklenenleri yerine getirmesine yeterli olmamaktadır. Bu sebep-
                 le insanlar hem diğer insanlardan hem de insan üstü güçlerden yardım
                 istemeye ve almaya kendilerini mecbur hissetmişlerdir. Fakat onların bu
                 iki kaynaktan yardım istemek ve almak için tuttukları yollar, benimse-
                 dikleri sistem ve usuller, ilâhî irşada kulak asmadıkları zamanlarda şirke
                 ve bedbahtlığa düşmelerine sebep olmuş; dolayısıyla birçok bâtıl din, işe
                 yaramaz sistem ortaya çıkmıştır. Bu âyet, ibadet ederken ve yardım ister-
                 ken yöneleceğimiz doğru adresi bize göstermekte ve tevhidi (bir Allah’a
                 ibadeti, sığınmayı ve yönelmeyi) getirmektedir.
                   Âyette “ederim, dilerim” yerine “ederiz, dileriz” şeklinin seçilmiş
                 olması tevhid ehli müminlerin bir bütün teşkil ettiklerini, bu sebeple
                 “Sen ben değil, biz varız” ilkesi doğrultusunda hareket etmelerini, fert-
                 toplum arasındaki dengeyi korumalarını işaretlemektedir. Burada “biz”i
                 oluşturan bağ imandır, bir Allah’a kulluktur; “Allah’ın kulları! Kardeş
                 olun” (Buhârî, “Nikâh”, 45; Müslim, “Birr”, 23, 28-32) meâlindeki hadis
                 de bu mânaya açıklık getirmektedir. Müminler kardeşçe yardımlaşırlar,



          62
   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65