Page 77 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 77

2 / BAKARA SÛRESİ · 8 – 16



           Tefsiri
           8. Hak dine inananlarla bunu açıkça inkâr edenlerden sonra üçüncü bir
           inanç ve davranış grubu olarak münafıklara geçilmiştir. Münafık “gönül-
           den inanmadığı halde Allah’ı, Peygamber’i ve onun bildirdiği diğer iman
           ilkelerini benimsediğini söyleyen, müslümanmış gibi görünen kimse”
           demektir. Bu grubun en belirgin özelliği ikiyüzlü oluşlarıdır; inanma-
           dıkları halde inanır görünmeleri ve akıllarınca müminleri kandırmala-
           rıdır. Açık inkârcılardan ve bilinen İslâm düşmanlarından, gizli olanlar
           daha tehlikeli oldukları ve bunların doğru yolu bulma ihtimalleri daha
           zayıf bulunduğu için kâfirlerin en aşağı tabakada olanları bunlardır.
           Münafıkların ebedî âlemdeki cezaları da diğer inkârcılardan daha ağır
           olacaktır (Nisâ 4/145).
             Her ümmet, cemaat ve topluluk içinde, inancı farklı olduğu halde bunu
           açığa vurmayan, inanmış görünerek durumu idare eden ve amacına ulaş-
           mayı hedefleyen insanlar vardır. Nifak denilen bu davranış biçiminin
           sebebi ya kişinin ve grubun zayıf olması veya bir taktik ve yöntem olarak
           bunu tercih etmesidir. Hz. Peygamber ve müslümanlar Mekke dönemin-
           de müşriklerle mücadele etmişlerdi. Medine’ye göç edince müşrikle-
           re iki sınıf inkârcı daha katıldı: Yahudiler ve münafıklar. Müslümanlar
           Medine’ye gelmeden önce oradaki ahaliye üstünlük sağlamış bulunan
           ve onları sömüren yahudiler, Hz. Peygamber ve ashabının oraya intika-
           linden sonra üstünlüklerini kaybedip giderek tâbi bir azınlık haline gel-
           mişlerdir. Bu statüyü kendileri veya menfaatleri için uygun bulmayan bir
           kısım yahudiler, sözle müslüman olduklarını ifade etmiş, İslâm cema-
           atinin içine girmiş, cemaate zarar vermek ve onu içeriden çökertmek
           için ellerinden geleni de geri koymamışlardır. Resûlullah’ın Medine’ye
           geldiği sıralarda buranın yöneticiliğine hazırlanan Abdullah b. Übey
           de benzer bir beklenti içerisine girmiş, ancak bu beklentisi gerçekleş-
           meyince Hz. Peygamber’e ve müslümanlara kin beslemiş, fakat inkârcı
           olarak kalması halinde onlara fazla zarar veremeyeceğini anlayıp Bedir
           Savaşı’nı takiben müslüman olduğunu açıklamıştır. Ölünceye kadar (h. 9.
           yıl) nifak hareketinin başını çeken Abdullah b. Übey müslümanlar aley-
           hine türlü entrikalar çevirmiştir (ayrıca bk. Münâfikun 63/1-8). Allah
           Teâlâ Hz. Peygamber’e münafıkları bildirdiği halde, bunlar görünürde
           müslüman oldukları, çevre onları müslüman bildiği için Hz. Peygamber,



                                                                                    79
   72   73   74   75   76   77   78   79   80   81   82