Page 7 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 7

TAKDİM



           yapısına rağmen, farklı ölçütlere başvurmak suretiyle değişik başlıklar
           altında tasnif edilmeye elverişlidir. Müfessirlerin uzmanlık alanına, ilmî
           tutumuna veya mezhebî eğilimine göre tasnifler de yapılmıştır. Bu tasnif-
           lerden başlıcalarını zikretmek, tefsir literatürümüzün muhteva zengin-
           liğini ve çok renkliliğini göstermesi bakımından önemlidir: Fıkhî tefsir,
           kelâmî tefsir, işârî tefsir, lugavî tefsir, felsefî tefsir, Şiî tefsir, ilmî tefsir,
           edebî tefsir, içtimaî tefsir vb.
            Bilinen ilk Türkçe Kur’an meâli Sâmânoğulları lideri Mansûr b. Nûh’un
           döneminde yapılmıştır. Kur’an meâli özellikle Selçuklu dönemlerinde
           bilim ve sanat dilinin Arapça ve Farsça olması sebebiyle fazla rağbet gör-
           memiştir. Osmanlı tefsir geleneğinde ise müstakil sûre ve cüz tefsirle-
           rinin yanı sıra Zemahşerî, Fahreddin er-Râzî ve Beyzâvî gibi müfessir-
           lerin tefsirlerine yapılan birçok şerhle söz konusu eserler yeniden inşa
           edilmeye çalışılmıştır. Bugünkü anlamda yaygın olan Türkçe tefsir ve
           meâl geleneğinin, Tanzimat döneminde (1839-1876) başladığı söylene-
           bilir. Bu dönemde gerçekleştirilen ve nicelik açısından sınırlı olan tefsirî
           meâllerdeki çeviriler genellikle Farsça’dan Türkçe’ye kazandırılmıştır.
           II. Meşrutiyet’le birlikte dinî müellefat ve özellikle de Türk toplumunu
           Kur’an’la doğrudan muhatap kılma gayretlerinin arttığı gözlemlenmek-
           tedir. 1925 yılında Diyanet İşleri Reisliği bütçesi tartışılırken muhtelif
           mebuslar tarafından, toplumsal sorunların işleneceği ve günün insanı-
           na hitap eden bir Türkçe tefsire duyulan ihtiyaç dile getirilmiş ve konu
           ayrıntılı olarak tartışılmıştır. Nihayet Diyanet İşleri Reisliği bütçesinden
           Kur’an-ı Kerîm ve ehâdîs-i şerifenin tercüme ve tefsiri için muayyen bir
           meblağ tahsis edilmiş ve Kâmil Miras’ın teklifiyle söz konusu tefsiri yazma
           görevi Elmalılı M. Hamdi Yazır’a tevdi edilmiştir. 1926’da Kur’an tefsiri
           yazmaya başlayan Hamdi Yazır, tefsirin telifini 1938 yılında tamamlamış-
           tır. Eserin ilk baskısı 1935-39 yılları arasında Diyanet İşleri Riyâseti tara-
           fından dokuz cilt halinde gerçekleştirilmiştir. Daha sonra 1960 ve 1971’de
           baskısı yenilenen Hak Dini Kur’an Dili, 1992’de bir defa, 1993’te ise iki defa
           sadeleştirilerek basılmıştır. O günden bugüne halkımızın din öğrenimine
           üst düzeyde katkı sağlayan bu değerli çalışmanın yanı sıra, klasik ve çağdaş
           dönem tefsirlerinden yapılan tercümeler ve Türkçe telif edilen tefsirler
           sayesinde ülkemiz insanı oldukça zengin bir tefsir birikimine kavuşmuş



                                                                                     9
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12