Page 199 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 199

2 / BAKARA SÛRESİ · 120 – 121



           sana ne dost ne de yardımcı olacaktır” der. Şu halde müslümanlar için
           yapılacak iş, dostluk ve düşmanlık gibi duyguların etkisiyle zulüm veya
           zillet tavırları sergilemekten sakınmak; İslâm’ın genel öğretisine uyarak
           iman, akıl, ilim, irfan, dürüstlük ve adalet gibi zihnî ve ahlâkî erdemlerle
           donanmak, bu erdemlerle desteklenen bir kültürel, siyasî ve ekonomik
           rekabet ve gelişme iradesini en verimli biçimde harekete geçirerek onur-
           lu ve kişilikli bir ilişki zeminini oluşturmaktır (“doğru yol” diye çevirdi-
           ğimiz “hüdâ” kelimesinin anlamı için bk. Bakara 2/2).

           121. “Yetlûne” fiilinin masdarı olan tilâvet kelimesi sözlükte “birine, bir
           şeye uymak, onu yakından takip etmek”; terim olarak ise “hem okumak
           hem de emir ve yasaklarını, teşvik ve uyarılarını hayata geçirmek suretiy-
           le Allah’ın kitabına uymak” anlamına gelir ve bu anlamıyla “kıraat” keli-
           mesinden daha özel bir mâna ifade eder. Buna göre her tilâvet bir kıraat-
           tir, fakat her kıraat tilâvet değildir. Bu sebeple tilâvet genellikle yalnızca
           ilâhî kitabın okunması için kullanılır; çünkü ilâhî kitaplar sadece okun-
           mak için değil, aynı zamanda hükümlerinin uygulanması için gönderil-
           miş olup ancak bu uygulamanın yerine getirilmesi şartıyla tilâvet gerçek-
           leştirilmiş olur (Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, “telâ” md.). Bu sebeple
           âyetin “yetlûnehû hakka tilâvetih” kısmı meâlinde “onu hakkını vererek
           okuyanlar” şeklinde tercüme edilmiştir.
             “Kendilerine kitap verilenler”le kimlerin, kitapla da hangi kitabın kas-
           tedildiği hakkında tefsirlerde iki farklı görüş ileri sürülmüştür. Bir görüşe
           göre buradaki kitaptan maksat Kur’an-ı Kerîm, kitap verilenler de Hz.
           Muhammed’e uyan müslümanlardır. Ancak daha güçlü olan bir başka
           yoruma göre kitapla Tevrat, kendilerine kitap verilenlerle de Tevrat’ı hak-
           kıyla okuyarak onunla amel eden, özellikle Hz. Muhammed’in geleceğine
           dair Tevrat’ta geçen bilgileri dikkate alarak onun peygamberliğini tasdik
           eden yahudiler kastedilmiştir (Taberî, I, 520-522; Râzî, IV, 32).
             120.  âyette  Ehl-i  kitabın  müslümanlar  karşısındaki  genel  tavrı-
           nın olumsuz olduğu bildirilmişti. Bu âyette ise yahudiler arasında hâlâ
           kendi  kitaplarını  hakkıyla  okuyan,  geleneksel  yahudi  taassubundan
           ve  ön  yargıdan  uzak  kalabilen  bazı  kimselerin  bulunduğu,  bunların



                                                                                   201
   194   195   196   197   198   199   200   201   202   203   204