Page 144 - Kuran Yolu Meal bildinmi bildinmi.com
P. 144

2 / BAKARA SÛRESİ · 75 – 78



                   Âyette bilhassa yahudilerden bir grubun (din bilginleri) “kelâmullâh”ı
                 yani kutsal kitabın sözlerini işitip iyice kavradıktan sonra onu bile bile,
                 kasıtlı olarak tahrif ettikleri belirtilmektedir. Sözlükte tahrif “bir sözün
                 veya metnin lafzını ya da mânasını değiştirip bozma” anlamına gelir.
                 Burada lafzın mı, mânanın mı kastedildiği konusunda farklı açıklamalar
                 vardır. Tefsirlerde çoğunlukla buradaki tahriften yahudilerin asıl Tevrat
                 nüshasının metnini ve lafzını değiştirip bozmalarının kastedildiği ifade
                 edilmektedir (meselâ bk. İbn Atıyye, I, 167-168; Râzî, III, 134-135). Ancak
                 Abdullah b. Abbas’ın buradaki tahrifi, “Tevrat’ın lafzı aynen kaldığı halde
                 yorumunun saptırılması” şeklinde açıkladığı rivayet edilir (İbn Atıyye,
                 I, 168). Taberî de tahrifi bu anlamda açıklamıştır (I, 368). Tefsirlerde
                 yahudilerin bilhassa, Tevrat’ta Hz. Muhammed’in peygamberliği ile ilgi-
                 li haberler ile recim gibi bazı hukukî hükümlere ilişkin âyetleri tahrif
                 ettikleri belirtilmektedir. Bu suretle kendi kutsal kitaplarını bile tahrif
                 edecek kadar yoldan çıkmış olan yahudilerin, dinlerini terkederek İslâm
                 Peygamberi’ni tanımalarını ve onun getirdiklerine inanmalarını bekle-
                 mek aşırı iyimserlik olurdu.
                   Âyette dolaylı olarak Allah’ın kelâmını asıl maksadının dışına çıkarı-
                 lacak şekilde yanlış yorumlayıp tahrif etmenin büyük bir suç olduğuna
                 işaret eden genel bir uyarı anlamı da vardır.

                 76-77. Hz. Peygamber dönemindeki yahudilerin ikiyüzlü tutumlarının
                 anlatıldığı âyetlerde bu karakterdeki bir topluluktan, içtenlikle iman
                 edip müslümanlara katılmalarının beklenemeyeceğine işaret edilmek-
                 tedir. Tefsirlerdeki çeşitli rivayetlere göre bazı yahudiler müslüman-
                 larla karşılaştıklarında kendilerinin de iman ettiklerini söyler ve Hz.
                 Muhammed’in peygamberliği, atalarının isyanları sebebiyle çektikleri
                 cezalar ve hakaretle anılmaları gibi konulara ilişkin olarak Tevrat’ta yer
                 alan açıklamalar hususunda müslümanlara bilgi verirlerdi. Daha son-
                 ra bunlar, bir araya geldikleri diğer yahudiler, özellikle de din adamları
                 tarafından bu tutumları sebebiyle eleştirilirler; bu yaptıklarının akıllıca
                 bir iş olmadığı, çünkü müslümanlara verdikleri bu tür bilgilerin yeri gel-
                 diğinde (veya âhirette) kendilerinin aleyhinde kullanılabileceği hatırla-
                 tılarak uyarılırlardı. Halbuki Allah onların sakladıklarını da açıkladık-
                 larını da biliyordu ve İsrâiloğulları’nın tarihine ilişkin olarak Kur’an’ın



          146
   139   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149