Page 111 - bildinmi.com Dinimi Öğreniyorum
P. 111

Bunu başaramayınca da çekip gittiler. Ayrıca sizi ölü veya diri kim
                      getirirse ona yüz deve ödül verileceğini etrafa duyurdular. Bunu
                      işiten herkes sizi aramak için yollara düştü.”

                      Peygamberimizi evinde bulamayan Mekkeliler, her tarafta onu
                      aramaya devam ettiler. Sonunda bir grup, Peygamberimizin
                      gizlendiği mağaranın önüne kadar geldi.

                      Adamların ayaklarını gören ve seslerini duyan Hazreti Ebu Bekir
                      endişelenerek,

                      – Bizi görecekler ya Resûlallah, dedi. Sevgili Peygamberimiz,

                      – Üzülme, Allah bizimle beraberdir, diye karşılık verdi.

                      Eğilip içeri baksalardı Sevgili Peygamberimizi ve Hazreti Ebu Bekir’i
                      göreceklerdi. Ama Allah, kutlu yolun yolcularını korudu. Göremeden
                      dönüp gittiler.

                      Peygamberimiz ve en yakın arkadaşı Hazreti Ebu Bekir sabaha karşı
                      Medine’ye doğru yola çıktılar.










                                               Müslümanların 622
                                               yılında Mekke’den
                                                 Medine’ye göç
                                               etmesine “hicret”
                                                     denir.








                      Mekke’ye Veda


                      Sevgili Peygamberimize, doğup büyüdüğü, çocukluğunun ve
                      gençliğinin geçtiği Mekke şehrinden ayrılmak çok zor geliyordu.
                      Ama Müslümanlar, Mekke’de Allah’ın emirlerini özgürce yerine
                      getiremiyorlardı. Mekke’den ayrılmak çok üzücü olsa da Medine
                      onlar için yeni bir umut olmuştu. İslam’ı Medine’de daha rahat
                      anlatacak ve yaşayacaklardı. Peygamberimiz Mekke’den ayrılırken,
                      ‘Kusva’ isimli devesinin üstünde bunları düşünüyordu. Bir ara durdu,
                      geriye dönerek sevdiği şehre uzun uzun baktı ve şöyle dedi:



                                                                                                   111
   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116